Yüksek KDV'li ürünlere düşük KDV'li ürün fişi kesen esnaf mercek altında

Feramuz ERDİN
Yıllardır yaptığım işler ve bulunduğum yerler sebebiyle insanımızı yakından tanıma fırsatı bulduğumu söyleyebilirim.

Vatandaşımızın ezici bir çoğunluğu değerlerine sadık, kadir – kıymet bilen, memleketini seven, topluma ve devlete karşı saygılı bireylerden oluşmaktadır. Vatandaşın duyarsız, ilgisiz ve hatta bilgisiz olduğunu düşünenler, son iki seçim sonuçlarını çok iyi incelemelidir. Orada verilen kitlesel mesajın incelemesi ancak ansiklopedilere sığar. 

Şunu da unutmayalım ki “at sahibine göre kişner.”

HIRSIZLIĞA İTİLEN “EFENDİLER”
Bugün gazete manşetleri KDV oyunu yapan esnaf haberleri ile dolu. Esnafın bazılarının yüksek KDV’li ürünlere düşük KDV’li ürün fişi kestiği ve böylece aradaki yüzde 9’u bulan KDV farkını cebe indirdiği iddia ediliyor.

Bazıları tamam ama normalde hiç yapmayacağı işleri keşfetmek zorunda kalan esnafın çoğunluğunu bu yola iten nedenleri analiz etmediğimiz sürece, iki – üç esnafı linç edip lanetlemekten ileri gidemeyiz.

Sorunlarımıza teşhis ve kalıcı çözümler asla bulamayız.

“VUR ÖZEL SEKTÖRE!”
Tüm dünya ekonomisini olduğu gibi Türkiye’yi de derinden etkileyen Covid 19 pandemisi sürecinde yaşananlar özel sektör bileşenlerini gerçekten çok yormuştu. Kamu harcamalarında belirgin bir kısıtlamaya gidilmezken özel sektör üretim ve hizmetlerine ara vermek zorunda kalmıştı. Devlet memurları maaşlarını günü gününe alırken, özel sektörde çalışanlar aylarca neredeyse harçlığa talim etmek zorunda kalmıştı. İşsizlikle karşı karşıya kalanlar, iflas edenler hep özel sektördendi.

Geçici çalışma ödeneği alanların emeklilik hakları bile etkilenirken, o kuvvetli kasırga kamu görevlilerinden toz bile alamadı. Yaşanan krizlerin sürekli artan ağırlığı hep özel sektör bileşenlerinin ve emeklilerin sırtına yük olarak bırakıldı. 

İSRAF VE İHTİŞAM MERAKI HİÇ BİTMEDİ
Pandemi sonrasında yaşanan iyileşme sürecinde de kamudaki israf ve ihtişam merakı hiç bitmedi. Gereksiz harcamalar, lüks arabalar ve hesapsız – kitapsız harcamalar kamunun en göze batan özelliği oldu. Alınan tartışmalı kararlarla ekonomi zaten kötüye giderken 6 Şubat 2023’te yaşanan ve 11 ili kökünden etkileyen depremler herşeyin üzerine tuz - biber oldu. Can kayıplarına üzülürken, vatandaşın aniden karşışına çıkan “yokluk” gerçeği büyük bir yüzleşmeye yol açtı. 

Ama herşeye rağmen kamuda verimlilik, planlılık ve hesap verirlik ilkelerine geçiş olmadı! Hayat pahalılığına ek olarak vergiler artırıldı, emekli maaşları geriletildi. Devlet kurumları tüm bunlara ragmen yine ihtişamından asla ödün vermiyordu! Milyarlarca liralık bütçeler lüks araç yenilemeye, lüks lojman ve çifte maaşlara gidiyordu. 

VERİMLİLİK VE DİSİPLİN ÖNGÖRMEYEN ARTIK YANAR
2024 yerel seçimleri nedeniyle kısılmayan kamu harcamalarını artık bir disipline almanın zamanı gelmiştir. Tasarruf adı altında, vatandaşa verilen hizmetlerin kısılması veya kesilmesinin vatandaşın asla kabul etmeyeceği bir şey olduğunu sanırım son iki seçimin sonuçları gayet net olarak ortaya koymuştur? 

Vatandaşın beklentisi ihtişam ve israftan tasarruftur. Kamu harcamalarında disiplin, verimlilik, planlama ve hesap verirlik beklemektedir. Merkezi veya yerel yönetimlerde bunu sağlayamayan seçilmiş ve atanmışların suni gündemlerle halkın karşısına çıkması inanın kimseyi tatmin etmeyecektir. 

Bölgemiz istikrarsızlık ve siyasal gelişmeler anlamında zaten kaynayan bir kazandır. Dünya ekonomisinin de bir belirsizlikle karşı karşıya kalma ihtimalinin olduğu bu dönemde artık tüyü bitmedik yetimin hesabını tutmak zamanıdır.

patronlardunyasi.com