Yaşları 94, ruhları delikanlı: Rahmi Koç ve Clint Eastwood 

Toygun ATİLLA yazdı 

Hem sosyal medyada hem de haberlerde dün Türkiye onları konuşuyordu. 
Bu yaş almış iki ünlü, okyanus ötesi bir mesafede birbirlerinden habersiz bir hayat yaşasalar da, tesadüf o ya aynı anda gündeme geldiler. 

Bu isimler, Türkiye iş dünyasının yaşayan en ünlü ismi, patronların patronu Rahmi Koç ile dünya film sektörünün yaşayan efsanesi Clint Eastwood idi. 

DALYA DEMELERİNE 6 KALA

Hayata "dalya" demelerine 6 yıl vardı her ikisinin de... 
Rahmi Koç, latin müziği eşliğinde dans ediyor, enstrüman çalıyordu. 
Clint Eastwood ise gözünü kameranın vizörüne dayamış yeni filminin çekimlerindeydi. 

Kimileri akıp geçen yılların Clint Eastwood'dan götürdüklerini tartıştı, kimi yakışıklı gençlik fotoğrafları ile kıyasladı. 

Ben ise hayranlıkla o iki genç adamı izliyordum. 
Rahmi Koç ve Clint Eastwood...
94 yaşındaki iki delikanlı... 

Bir ömüre ne sığdırılacaksa hepsini sığdıran ve yaşadıkları her anı dolu dolu geçiren o iki delikanlı. 
Her ikisinin de fotoğrafına gıpta ile baktım, saygı ile selamladım. 

HER İKİSİ DE 1930'DA DOĞDU

Clint Eastwood, 31 Mayıs 1930'da bir çelik işçisinin oğlu olarak dünyaya geldi. 
Rahmi Koç ise 9 Ekim 1930'da Ankara'da patron bir babanın oğlu olarak. 

Her ikisi de hayatta neye ellerini attıysa tutku ile yaptı. İşleri de, aşkları da hobileri de tutkuluydu. 
Miş gibi yapmadılar, tutku ile sarıldılar. 
Hayata bağlılıkları da öyleydi...

TUTKULU LİDER

Rahmi Koç, iş insanının kendini yenilemesi, hobiler geliştirmesi, tatil yapması gerektiğini öğreten bir liderdi. 
Kah teknesi ile dünya turuna çıkıyor, kah Alaska'da ortaya çıkıyor, kah golf sahalarında boy gösteriyordu. 
Hayatı, üzerindeki kiyafetleri kadar renkli, ışıltılıydı.  
Gülümsemesi, kahkahaları ise hepsinden fazla ışık saçıyordu. 

Yıllarca yönettiği Koç Holding'in ardında bir dağ gibi duruyor, zaman zaman iş dünyasına sözleri ile yön vermekten de geri durmuyordu. 
Çalışmasa da çalışıyor, hayata da, hobilerine de, tutkularına da sahip çıkıyordu. 

BEYAZPERDENİN MARATONCUSU

İlk filmini çektiğinde yıl 1955'di...
Beyazperdeye 25 yaşında adım attı. "Kara Gölün Canavarının İntikamı" adlı bilim-kurgu filminde küçük bir roldü. 
O günden sonra hiç durmadı. 
O beyazperdenin hiç durmadan koşan maratoncusu idi. 
60'dan fazla filmde oynadı, 30'dan fazla filmi yönetti, 25'ten fazla filmin yapımcılığını üstlendi, 10 filmin müziklerini besteledi. 

2 kez evlendi, tutkulu aşklar yaşadı, 7 çocuğu oldu. 
Onu hep filmlerde sigara ile gördük ama gerçek hayatta sigarayı ağzına değdirmedi.

İKİSİ DE DENİZE AŞIK

Film setleri dışındaki en önemli tutkusu Rahmi Koç gibi deniz oldu. Ya yüzme havuzlarında ya da denizde yüzerken görüldü. 

Hatta orduda görev aldığı sırada yüzme eğitmeni oldu. 
400 milyon dolarlık bir servetin sahibi oldu, 4 filmi Oscar aldı. 
Dün onu, Yaban Hayatı Koruma Ağı adlı yardım kuruluşu için gerçekleştiren Goodall ile sohbet etkinliğinde ve yönetmenliğini yaptığı son filmi Juror No.2'nin film setinde gördünüz. 
Yıllar ona sadece yorgun bir omurga, yaşanmışlıkların yüzünde bıraktığı çizgiler bırakmıştı. Tıpkı Rahmi Koç gibi...
O ise delikanlı günlerinde ki gibi çalışıyor, hayata tutku ile sarılıyordu. 
Tıpkı Latin gecesinde müziğin ritmi ile dans eden Rahmi Koç gibi...

patronlardunyasi.com