Savcının 10 ayda fikri nasıl değişti

Savcının 10 ayda fikri nasıl değişti

Kuvvetli suç şüphesi’ ile 17 Aralık sanıkları için tutuklama talep eden Savcı Aydıner, bir yıl geçmeden ‘takipsizlik’ kararı verdi

Savcının 10 ayda fikri nasıl değişti
16px
24px
25.10.2014 05:12
ABONE OLgoogle
Aralarında bakan çocuklarının da olduğu 17 Aralık soruşturmasının takipsizlik kararında ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Dönemin soruşturma savcısı Celal Kara tarafından gerçekleştirilen operasyon kapsamında gözaltına alınan Süleyman Aslan, Reza Zerrab ve bakan çocuklarını “kuvvetli suç şüphesinin” varlığı nedeniyle tutuklamaya sevk eden savcılardan Ekrem Aydıner, takipsizlik kararında tam tersi ifadeler kullandı. Böylelikle Savcı Aydıner, 10 ayda fikrini değiştirmiş oldu.

17 Aralık’ta, savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, bir buçuk yıldır yürüttükleri yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında operasyon düzenlemişti. Operasyonda, eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar’ın oğulları gözaltına alındı. Operasyondan hemen sonra, savcı Celal Kara’nın yanı sıra dosyaya Mustafa Erol ve Ekrem Aydıner de görevlendirildi. Şüphelilerin ifadelerinin alınmalarının ardından Aydıner’in de aralarında olduğu savcılar “oybirliğiyle”, Reza Zarrab, Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Süleyman Aslan da dahil 14 kişiyi altın kaçakçılığı, kara para aklama, rüşvet suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye gönderdi. Şüphelilerden bazıları tutuklandı.

DOSYADA TEK KALDI

Soruşturmadaki asıl değişik ise daha sonra yapıldı. 16 Ocak’ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atanan Hadi Salihoğlu “Buraya geldiğimiz belli olsun. Esaslı görev değişiklikleri yapacağız” sözlerinin ardından “17 Aralık” soruşturmasına bakan Kaçakçılık ve Narkotik Suçlar Bürosunda görevli savcı Celal Kara ile Memur Suçlarına bakan Mehmet Yüzgeç’in görev yerleri değiştirildi. Dosyaya sonradan atanan Mustafa Erol da kendi isteğiyle görevi bıraktı. Değişiklikler sonucunda görevli tek savcı Ekrem Aydıner kaldı. “İş yükü” gerekçe gösterilerek arttırılan savcı sayısı, Ekrem Aydıner’le sınırlı kaldı ve gelinen son noktada Aydıner dosyayı kapattı.

Dosyaya ilk atandığında şüphelilerin tutuklanmaları yönünde imza veren Aydıner, son olarak verdiği takipsizlik kararında ise, kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığı, iddiaların soyut olduğunu belirtti. Savcı kararda, Reza Zerrab, Abdullah Happani gibi şüphelilerin altın ihraç eder gibi görünüp kara para akladıkları iddialarının “soyut” kaldığını söyledi. Oysa savcı operasyonun olduğu dönem şüphelileri tutuklamaya sevk edildiği kararda, kuvveti suç şüphesinin olduğuna kanaat getirmişti.

KARARIN GEREKÇESİ İÇİN YAZILDI

Kararda, altın ihracatçısı gibi görünüp kara para aklandığı ve bu yasadışı faaliyetlere devletin üst kademesinin de dahil olduğu iddialarıyla ilgili ihbar mektuplarının da “karar gerekçesi oluşturmak için yazıldığı” belirtildi. Bu zamana kadar çok sayıda davaya konu olan ihbar mektuplarının “kim tarafından gönderildiğinin” araştırılması gerektiği belirtilen takipsizlik kararında, “Kuvvetli suç şüphesinin ancak delile dayalı olarak tespit edilebileceği açıktır” denildi.

GÜLER VE ZARRAB GELDİ

Öte yandan, TBMM’de 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarını incelemek için kurulan soruşturma komisyonu İstanbul Adliyesi’nde çalışmalarına başladı. AK Parti’li Hakkı Köylü, Yusuf Başer ve CHP’li Ercan Cengiz’den oluşan TBMM Soruşturma Komisyonuna tanık sıfatı ile ifade veren ilk isim eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler oldu. Barış Güler, komisyonun sorularına yanıtlamayarak, “Söyleyecek bir şeyim yok” ifadesini kullandı. Ardından ise çok sayıda korumayla bilirkte Reza Zarrab geldi ve “Hastaneden geldim, ifade vermeyeceğim” dedi. Güler ve Zarrab CMK 45. maddeye göre tanıklıktan çekildi. 

Aysun Yazıcı/Taraf
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde