Ömer Halisdemir davasında salon karıştı: Adreslerinizi biliyoruz...

15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili davanın 12'inci celsesi bugün yapıldı. Şehit Halisdemir'in kardeşleri ile gazi İsmail Oğuz'un katıldığı Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma Eyüp Coşkun'un tanık olarak dinlenmesiyle başladı.

15 Temmuz'da İskenderun ileri harekat üssünde 1. Kuvvet Komutanı olan emekli albay Eyüp Coşkun, 13 Temmuz'da emrindeki taburlardan bazılarının Diyarbakır'a gönderildiğini, aynı zamanda emrine yeni taburlar verildiğini belirterek, şunları anlattı:

"15 Temmuz akşamı sahilde yürürken Semih Terzi'nin emir astsubayı aradı. Terzi'nin askeri hattan görüşmek istediğini söyledi. Yakında orduevi vardı, buraya gittim, aradım. Semih Terzi iki taburun bir görev için Ankara'ya intikal edeceğini, bunun için Hatay'a da uçak intikal edeceğini bildirdi. Nezaketen, 'komutanlığa bilgi vermem gerekir mi?' diye sordum. Kastım Zekai Aksakallı'ydı. Terzi, 'yok, nasılsa görüşeceğiz' dedi. 'Emir gelecek mi?' diye sordum. 'Evet, gelecek gelecek. Ümit Bak'ın da haberi var' karşılığını verdi. Ben, 'hayrola komutanım?' diye sorunca da, 'Eyüüüp uzatma, emri yap. Sonra öğrenirsin' dedi. Açıkçası bu beni rahatsız etti. Zaten 1 senedir kavgalı veya limoniydik, kavga etmek istemedim. Terzi, kışlaya geçmemi söyledi, 'tamam' deyip, kapattım. Kışlaya geldiğimde Fatih Şahin aradı, 'Ankara'ya intikal emri aldık. Bilginiz var mı?' dedi. 'Bilmiyorum, öğrenirsem dönerim' dedim ve artık Altan Bora'nın emrinde olduğunu hatırlatıp, onunla görüşüp görüşmediğini sordum. Görüştüklerini belirtti."

“BENİ, DİĞERLERİNİ NİYE ARAMADINIZ”

Gece boyunca Zekai Aksakallı'ya ulaşamdığını, her defasında emir astsubayının meşgule attığını, bir defasında açıp, 'ne var?' dediğini belirten Coşkun, şöyle devam etti:

"Sabaha karşı Fatih Şahin aradı, Semih Terzi'nin vurulduğunu söyledi. 'Komutanım, benim 2 kızım var. Böyle olmayacaktı. Ben devletin, cumhuriyetin yanındayım' dedi. Ben de, 'sen birşeyin içindesin. Ne yaptığını bilmiyorum, ama kötü birşey yaptığın anlaşılıyor. Adalete teslim ol' dedim."

Coşkun'un ifadesinden sonra Semih Terzi'nin emir astsubayı, "Biz Semih Terzi'nin kurbanları olarak uçağa bindik. Bir Allah'ın kulu bizi uyarmadı. Bu kadar tecrübeli komutanların yapacağı tek şey Fatih Şahin'e WhatsApp'tan mesaj atmak mıydı? Peki Fatih Şahin hainse ne olacak? Beni, diğerlerini niye aramadınız?" diye sordu.

DURUŞMA SALONU KARIŞTI

Fatih Şahin'in Avukatı, böyle bir mesaj da olmadığını söylerken salon birden karıştı. Mağdur müşteki ve izleyicilerden bazıları sanık avukatlarına, "hainler",sanık yakınlarına da, "vatan hainlerinin arkasında duruyorsunuz" diye bağırdı. Avukatlar, bir yandan mahkemeyi uyarırken öte yandan bağıranlara cevap verince bir grup avukatlara, bir grup sanık yakınlarına doğru hareketlendi. Küfürler havada uçuşurken, araya girmeye çalışan bazı güvenlik görevlileri de darbe aldı. Saldıranların avukatlara, "Hepinizin adreslerini biliyoruz", sanıklara da, "Hepiniz çürüyeceksiniz" diye bağırdı. Başkan Mustafa Kantık duruşmaya ara verip, salonun boşaltılmasını isteyince avukatlar, "Geç kaldınız" diye tepki gösterdi. Avukatlar ile başkan ve savcı arasında tartışma yaşandı. Bir kadın avukat, savcıdan suç duyurusunda bulunmasını istedi. Savcı Mustafa Manga, dilekçe vermesini isteyince de avukat, "Her şey gözünüzün önünde oldu" dedi. Savcı Manga olayı cep telefonuna kaydettiğini söylediği bir başka avukatı ise "suç işliyorsun" diye uyardı.

Olaylardan sonra duruşmaya 13.30'a kadar ara verildi.