Moody's'in Türkiye büyüme tahmini
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Kıdemli Türkiye Analisti Alpona Banerji, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) olası faiz artışının kırılganlıkları artırabileceğini belirterek, "Türkiye ekonomisinin gelecek yıl yüzde 2,8 büyümesini bekliyoruz" dedi.
26.11.2014 16:04
ABONE OL
Gelecek yıl Fed'in faiz artışı ilişkili zorlukların, büyüme modelinin dış finansmana olan bağlılığı göz önüne alındığında, diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte Türkiye ekonomisinin şoklara karşı kırılganlığını artıracağını belirten Banerji, Türkiye'nin ekonomik büyümesine ilişkin şunları söyledi:
"2014 sonu itibariyle Türkiye'deki ekonomik büyümenin, azalan sermaye girişi, yüksek enflasyon ve faiz oranları nedeniyle güçlenmesi olası değil. Bunların iç tüketimi ve yatırım aktivitesini azaltması bekleniyor.
Türkiye ekonomisinin gelecek yıl yüzde 2,8 büyümesini bekliyoruz. Özellikle Türkiye'nin durumunda, seçim ortamında, büyümeyi desteklemek ve yapısal değişimi gerçekleştirmek arasındaki kısa vadeli gerilimi yönetmek daha zorlaşıyor."
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) varlık alım programı yoluyla bilançosunu genişletme isteğinin Euro Bölgesi ülkeleri için kredi destekleyici olduğunu dile getiren Banerji, "Fakat bu durum Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar için daha az etkili" dedi.
Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde Çin'deki büyüme hızının yavaşlamasından doğrudan etkilenmeyeceğini aktaran Alpona Banerji, "Türkiye'nin toplam ihracatı içinde Çin'in payının yaklaşık yüzde 2,3 olması nedeniyle Türkiye, Çin'deki büyümenin yavaşlamasının etkilerine daha az maruz kalacak" değerlendirmesini yaptı.
Gözler FED'de olacak
Moody's Küresel Ülke Riskleri Direktörü Alastair Wilson da Fed'in olası faiz artırımının gelişmekte olan ekonomilere yansımasını değerlendirdi.
Wilson, "Piyasalar ileriye bakıyor. Fed'in faiz artırımına gideceği yönünde geniş çaplı bir beklenti var. Olası bir faiz artışının gelişmekte olan ülke ekonomileri ve notları üzerinde sınırlı sonuçları olacaktır" dedi.
Buna karşın 2013 ve bu yılın başında olayların nasıl beklentilerin üzerine çıkarak kur baskısı yaratabildiğini ve sermaye akışlarından terse dönüşler oluşturabildiğinin görüldüğünü vurgulayan Wilson, bu koşulların yeniden oluşması olasılığı söz konusu olduğunda, etkinin en çok Türkiye gibi dış sermaye bağımlı ekonomilerde hissedileceğini dile getirdi.
Gelişmekte olan ülkelerin birbirinden farklı yerel ve bölgesel itici unsurlara sahip olduğunu anlatan Wilson, "ABD ve Çin'in büyümesi dünyadaki ekonomik büyümenin önemli itici güçleri. Çin'in beklenenden daha yavaş büyümesinin etkisi genel olarak küresel ekonomi üzerinde negatif" dedi.
Wilson, "Bizim öngörümüz Çin'in önümüzdeki birkaç yıl boyunca yüzde 6,5 ve yüzde 7,5 arasında bir büyüme kaydedebileceği yönünde. Euro Bölgesi bu sürede yüzde 1-2 oranında büyüyecek" öngörülerinde bulundu.
Türkiye değerlendirmesi
11 Nisan'da Türkiye'nin "yatırım yapılabilir" notunu teyit etmesine karşın Türkiye'nin dış finansman pozisyonu üzerindeki baskının artmasını ve zayıflayan büyüme beklentilerini gerekçe göstererek kredi notu görünümünü durağandan negatife çeviren Moody's, 16 Mayıs 2013'te Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" ülkeler kategorisine çıkarmıştı.
Moody's'in 5 Aralık 2014'te Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne ilişkin değerlendirme yapması bekleniyor.
"2014 sonu itibariyle Türkiye'deki ekonomik büyümenin, azalan sermaye girişi, yüksek enflasyon ve faiz oranları nedeniyle güçlenmesi olası değil. Bunların iç tüketimi ve yatırım aktivitesini azaltması bekleniyor.
Türkiye ekonomisinin gelecek yıl yüzde 2,8 büyümesini bekliyoruz. Özellikle Türkiye'nin durumunda, seçim ortamında, büyümeyi desteklemek ve yapısal değişimi gerçekleştirmek arasındaki kısa vadeli gerilimi yönetmek daha zorlaşıyor."
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) varlık alım programı yoluyla bilançosunu genişletme isteğinin Euro Bölgesi ülkeleri için kredi destekleyici olduğunu dile getiren Banerji, "Fakat bu durum Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar için daha az etkili" dedi.
Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde Çin'deki büyüme hızının yavaşlamasından doğrudan etkilenmeyeceğini aktaran Alpona Banerji, "Türkiye'nin toplam ihracatı içinde Çin'in payının yaklaşık yüzde 2,3 olması nedeniyle Türkiye, Çin'deki büyümenin yavaşlamasının etkilerine daha az maruz kalacak" değerlendirmesini yaptı.
Gözler FED'de olacak
Moody's Küresel Ülke Riskleri Direktörü Alastair Wilson da Fed'in olası faiz artırımının gelişmekte olan ekonomilere yansımasını değerlendirdi.
Wilson, "Piyasalar ileriye bakıyor. Fed'in faiz artırımına gideceği yönünde geniş çaplı bir beklenti var. Olası bir faiz artışının gelişmekte olan ülke ekonomileri ve notları üzerinde sınırlı sonuçları olacaktır" dedi.
Buna karşın 2013 ve bu yılın başında olayların nasıl beklentilerin üzerine çıkarak kur baskısı yaratabildiğini ve sermaye akışlarından terse dönüşler oluşturabildiğinin görüldüğünü vurgulayan Wilson, bu koşulların yeniden oluşması olasılığı söz konusu olduğunda, etkinin en çok Türkiye gibi dış sermaye bağımlı ekonomilerde hissedileceğini dile getirdi.
Gelişmekte olan ülkelerin birbirinden farklı yerel ve bölgesel itici unsurlara sahip olduğunu anlatan Wilson, "ABD ve Çin'in büyümesi dünyadaki ekonomik büyümenin önemli itici güçleri. Çin'in beklenenden daha yavaş büyümesinin etkisi genel olarak küresel ekonomi üzerinde negatif" dedi.
Wilson, "Bizim öngörümüz Çin'in önümüzdeki birkaç yıl boyunca yüzde 6,5 ve yüzde 7,5 arasında bir büyüme kaydedebileceği yönünde. Euro Bölgesi bu sürede yüzde 1-2 oranında büyüyecek" öngörülerinde bulundu.
Türkiye değerlendirmesi
11 Nisan'da Türkiye'nin "yatırım yapılabilir" notunu teyit etmesine karşın Türkiye'nin dış finansman pozisyonu üzerindeki baskının artmasını ve zayıflayan büyüme beklentilerini gerekçe göstererek kredi notu görünümünü durağandan negatife çeviren Moody's, 16 Mayıs 2013'te Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" ülkeler kategorisine çıkarmıştı.
Moody's'in 5 Aralık 2014'te Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne ilişkin değerlendirme yapması bekleniyor.
