Merkez Bankası'ndan 2 yıl sonra faizde 2 puan artış

Merkez Bankası'ndan 2 yıl sonra faizde 2 puan artış

Merkez Bankası, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 8.25'ten yüzde 10.25'e yükseltti.

Merkez Bankası'ndan 2 yıl sonra faizde 2 puan artış
16px
24px
24.09.2020 11:01
ABONE OLgoogle

Merkez Bankası, hızla yükselen döviz kurlarının ateşini düşürebilmesi adına piyasalarda oluşan faiz artışı beklentisine cevap verdi. Merkez Bankası, eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısının ardından politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 8,25'ten yüzde10,25 düzeyine çıkardı.  TCMB bu kararıyla Eylül 2018'den itibaren ilk defa faiz artırmış oldu. TCMB Eylül 2018'de başlayan faiz indirimleriyle politika faizini yüzde 24'ten Mayıs ayında yüzde 8.25'e indirmişti.

2 SENE SONRA

Merkez’in faiz artırımı sürpriz oldu. Çünkü bağımsızlığı sorgulanan Merkez’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz artışına sıcak bakmıyor diye faizi artıramaması, hatta geçmişte faiz nedeniyle TCMB başkanının değiştirilmesi, bu kez de faiz artışı gelmeyeceği yönünde beklentiye sebep olmuştu. En son, 2018 Eylül’de faiz artırılmıştı.

2019 Temmuz’da göreve gelen TCMB Başkanı Murat Uysal, görev süresi boyunca ilk defa faiz artışına gitmiş oldu. PPK karar metninde dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek amacıyla politika faizinin yükseltilmesine karar verildiğinin açıklanması en dikkat çeken açıklamaydı.

Faiz artı, euro ve dolar geriledi

PPK sonrası yapılan değerlendirme şöyle:

Küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.

İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımları ve güçlü kredi ivmesinin desteğiyle üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma gözlenmektedir. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkıda bulunmuştur. Son dönemde ticari kredilerde gözlenen normalleşme eğilimi bireysel kredilerde de başlamıştır. Ertelenmiş talebe ve salgın tedbirleri kapsamında uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı olarak ithalatta gözlenen canlanmanın, bu politika tedbirlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla dengelenmesi beklenmektedir. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme başlamıştır. Mal ihracatındaki toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.

Enflasyon üzerinde etkili olan salgına bağlı arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinde kademeli olarak ortadan kalkacağı ve talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörülmüştü. Ancak, güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir. Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla Ağustos ayından itibaren atılan sıkılaştırma adımlarının güçlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine karar vermiştir.

Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.

Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.

 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde