Kredi önceliği torpilli sektörlerin

Kredi önceliği torpilli sektörlerin

Türkiye’de bankaların verdiği kredilerde inşaat ve enerji sektörüne öncelik veriliyor.

Kredi önceliği torpilli sektörlerin
16px
24px
07.09.2019 07:52
ABONE OLgoogle

Sektörün başını çeken firmaların hükümetle alengirli ilişkileri bulunurken, krizdeki 2 sektörün toplam borcu bankaların stresini artırıyor. İnşaat ve enerjinin son yıllarda kredi bulabilmesi ise izaha muhtaç.

Enerji ve inşaat sektörünün önde gelen şirketlerinin hükümetle ahbap-çavuş ilişkilerinin bulunduğu sır değil. Öte yandan gerçekten katma değer üretimi üzerine değil de rant devşirmek amacıyla büyütülen bu sektörler artık Türkiye ekonomisinin de başına bela olmaya başladı. Hükümetten bankalara 400 Milyarlık kurtarma paketi

Sektörel borçlulukta başı çeken enerji ve inşaat, finansal piyasaların kucağındaki dinamite döndü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerinden yola çıkarak iki sektörün son 10 yıldaki borçluluğunu derledik.

BORÇLARI 74 KAT ARTTI, HEM DE DOLAR CİNSİNDEN!

BDDK verilerinde 2005 yılına döndüğümüzde “elektrik, gaz ve su kaynakları üretimi ve dağıtımı” ya da kısaca “enerji” adı verilen sektörün bankalara olan nakdi kredi borçları toplamının 485 milyon dolar olduğunu görüyoruz. İzleyen yıllarda 2009 ile 2011 yılları arasında Türkiye’nin elektrik dağıtım sektörü tamamıyla özelleştirildi.

Özelleştirmeler boyunca hükümetin en büyük argümanı “rekabet gelecek, elektrik ucuzlayacak” olsa da elektrik fiyatları giderek arttı. Bununla da kalmadı enerji sektörünün borcu da katlandı. 2005’te 485 milyon dolar sektörel borçluluk bu yılın haziran ayında tam 74 katına çıkarak 36 milyar 116 milyon dolara ulaşmış durumda.

Öte yandan sektörün bankacılık açısından yarattığı risk de gittikçe arttı. 2005 yılında bankaların dağıttığı bireysel ve ticari toplam kredilerin sadece yüzde 0,5’i enerji sektörüne aitti. Bu yılın haziran ayında ise bu oran olağanüstü biçimde yüzde 7,8’i bulmuş durumda. Başka bir deyişle bankalardan dağıtılan her 100 dolarlık kredinin 7,8 doları ciddi bir krizde olan enerji sektörünün omuzlarında. BDDK, bankalara bazı enerji projeleri için verdikleri kredileri ‘takipteki kredi’ olarak yazmalarını istedi

ENERJİNİN YOL ARKADAŞI: İNŞAAT 

Enerji ve inşaat sektörlerinin önde gelen şirketleri hükümetle kurduğu izaha muhtaç ilişkilerle gündemden düşmüyor. Üstelik sürekli isimleri duyulan Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon gibi şirketlerin aynı zamanda enerji sektöründe de dev yatırımları bulunuyor. Kamu ihalelerini, sürekli belli başlı inşaat şirketlerinin alması da akıllarda soru işaretleri yaratıyor.

Öte yandan inşaat sektöründe yaşanan arz fazlası krizi, sektörün borçluluğuyla birleşince bankalar üzerindeki stres katlanıyor. İnşaatın borçluluğu da enerji sektöründen farklı değil. 2005 yılında 3 milyar 455 milyon dolar olan inşaattaki sektörel borçluluk bu yıl 41 milyar 860 milyon dolara çıkmış durumda. Tıpkı enerjide olduğu gibi inşaatın da toplam kredi borçları içindeki payı artıyor.  60 milyar dolarlık borç: Batık enerjinin faturası vatandaşa

HER 6 DOLAR BORCUN 1'İ ENERJİ VE İNŞAATIN

Kollanan sektörlere dağıtılan riskli krediler Türkiye’de finans piyasaları için artık ciddi bir tehdide dönüşmüş durumda. Bankalar aracılığıyla dağıtılan toplam kredilerin yüzde 16,9’u enerji ve inşaat sektörleri tarafından kullanılıyor. Toplam 462,5 milyar dolarlık toplam nakdi kredi borcunun 77,9 milyar doları hükümetçe kollanan sektörlerin bilançosunda ödenmeyi bekliyor. Başka bir deyişle bankacılık kesiminin dağıttığı her 6 dolar kredinin 1 doları bu iki kara kutunun omuzlarında duruyor. Ancak bu tuhaf durum 14 yıl önce çok daha düşük seviyedeydi. AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllardan 2005’te bu iki sektörün kredi borçların, toplam kredilerin sadece yüzde 4’ünü oluşturuyordu.

Toplam kredilerin ne kadarı enerji ve inşaatın omzunda?*

2005: Her 25 dolar borcun 1 doları

2010: Her 11 dolar borcun 1 doları

2015: Her 8 dolar borcun 1 doları

2019: Her 6 dolar borcun 1 doları

*Toplam kredi tüm bireysel ve ticari kredi toplamından hesaplanmıştır.

ENERJİ VE İNŞAAT NEDEN KRİZDE?

1-Borç yükü en ağır olan 2 sektörde faizlerin yükselmesiyle finansman maliyeti katlandı. Kâr, borca gidiyor. Bu sebeple faizlerin düşürülmesi hükümetle ilişkileri kuvvetli olan bu sektörler için hayati önemde.

2-Her iki sektörde de arz fazlası bulunuyor. Satılmayı bekleyen 1 milyonun üzerinde konut stoku olduğu söylenirken, elektrikte de durum bundan farksız. Küçülen ekonomide elektrik ihtiyacı azalıyor. Elektrik üretim şirketleri borçlarını ödemekte zorlanıyor.

3-Her iki sektörde de yaratılan zenginlik gerçek bir üretime dayanmıyor. İnşaat sektörü konutu uzun süre yatırım aracı olarak değerlendirdi ve lüks konutlar inşa etti. Bugün lüks konutlar satılamıyor. Elektrik üretiminde de hidroelektrik santral (HES) inşaatlarıyla verimsiz yatırımlara milyonlar harcandı. Bugün Türkiye’de 641 adet HES bulunuyor.

BLOOMBERG: BDDK’DEN TALİMAT GELDİ

Uluslararası haber merkezi Bloomberg’in sektörün içindeki kaynaklara dayandırdığı haberine göre BDDK, enerji sektörüne verilen krediler için adım attı. Görüşmelerin gizliliğinden dolayı ismini vermeyen kaynaklara göre, BDDK, bankaların hesaplarını temizlemeleri adına bazı enerji projeleri için verdikleri kredileri takipteki krediler olarak yazmalarını istedi. Haberin yayılmasının ardından enerji şirketlerinin borsadaki hisseleri değer kaybetti.

Ozan Gündoğdu/Birgün

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde