Kayak pistleri yatırımcıları çağırıyor

Kayak pistleri yatırımcıları çağırıyor

Türkiye’de son yıllarda kayak turizmine yapılan yatırımlar arttı. Devlet desteğiyle daha da artacak. Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi bu konuda çok büyük bir potansiyele sahip.

Kayak pistleri yatırımcıları çağırıyor
16px
24px
12.02.2016 14:04
ABONE OLgoogle
Ezgi Guler'in haberi

Türkiye’de son yıllarda kayak turizmine yapılan yatırımlar arttı. Devlet desteğiyle daha da artacak. Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi bu konuda çok büyük bir potansiyele sahip. Bakir dağlar girişimci ve yatırımcıları bekliyor...

SON yıllarda genç yaşlı demeden hatırı sayılır bir kitle kayak sporuna merak sarmış durumda. Bunun en önemli sebebi ise son yıllarda özellikle ülkemizde kayak turizmine yapılan tesis yatırımlarının büyük ölçüde artması. ‘Deniz, kum, güneş’ denildiğinde ilk akla gelen ülkelerden olan Türkiye, turizm sektörünü 12 aya yaymak için son yıllarda kış turizmine de ağırlık vermeye başladı. Özellikle Doğu Anadolu bölgesi, potansiyeli nedeniyle yerli-yabancı yatırımcı ve turizmcilerin yoğun ilgisini çekiyor. Artan yatırımlar turizm sektörünün kayak turizmiyle daha da gelişmesini gündeme getirmeye başladı. Özellikle Avrupalı ve Arap turizm yatırımcılarının ilgisini çeken bu alandaki büyüyen pazar, kayakla büyümek isteyen yatırımcı ve girişimcilere çok şey vaat ediyor.

POTANSİYEL ÇOK BÜYÜK

Kış turizminde Avusturya, İsviçre ve Fransa gibi zorlu rakipleri olan Türkiye, kış sezonunun vazgeçilmezi olan kayak tesislerinde ilerleme kaydediyor. Yaz-kış üzerinde kar eksik olmayan yüksek dağlarıyla ve bu dağlarda kurulan kayak tesisleriyle Türkiye önemli bir kış turizmi merkezi haline gelebilir. Pazarın ne denli büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlamak üzere rakamlara göz atmakta fayda var.

2014 yılı itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı kayak merkezlerinin sayısı 28, buna Turizm Bakanlığı belgeli olmayan ancak farklı idareler tarafından kayak merkezi olarak belirlenen ya da hedef gösterilen alanlar da eklenince bu sayı 51’e yükseliyor. Toplam yatak kapasitesine bakıldığında ise, halihazırda Turizm Bakanlığı belgeli 28 tesiste 9 bin 549 yatak varken, hedef yıllar içinde bu rakamı 78 bin 645’e çıkarmak.

PALANDÖKEN, ALPLERİ YAKALADI

TÜRSAB’ın (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) 2014 yılı verilerini içeren ‘Kış Turizmi’ raporuna göre, kış döneminde ağırlanan turist sayısı 2014’te 4.8 milyon oldu. Kış aylarında gelen ziyaretçilerin önemli bir kısmı kültür turizmi kapsamında giriş yapsa da kış sporlarını da içeren kayak merkezlerine olan ilginin yoğun biçimde arttığı bir gerçek. Türkiye kayak merkezi sayısında dünyada 18’inci sırada yer alıyor. Kalite, popülerlik ve fiyat açısından Türkiye’deki kayak merkezleri neredeyse Alpler’i yakalamış durumda. Sömestr döneminde Uludağ’da beş gecelik tatilin faturası ulaşım hariç 2 bin 500 TL’ye ulaşıyor. Bu fiyat, son yıllarda Türklerin ucuz kayak keşfi olan Bulgaristan’ın Bansko kayak merkezinde bir tatilin neredeyse üç katına denk geliyor. 

Uludağ’da günübirlik bir kayak macerası ise 150 TL’ye tamamlanabiliyor. Türkiye’de kayak faturası dünya kayak turizminin en popüler destinasyonu Alpler’deki bazı tesisleri sollamış, bazı tesislere ise çok yaklaşmış durumda. Beş gecelik dağ tatili için Kartalkaya’da 3 bin 200 TL, Palandöken’de 2 bin 100 TL, Erciyes’te ise bin 529 TL’yi gözden çıkarmak gerekirken, Fransa Alpleri’ndeki ünlü Meribel’de tatil ise uçakla ulaşım dahil beş gece için yaklaşık 4 bin TL olarak hesaplanıyor. Uludağ’da faaliyet gösteren dokuz otelin fiyat ortalamaları alındığında ortaya beş gecelik bir tatil için 2 bin TL’lik fatura çıkıyor. Erzurum Palandöken’deki otellerin beş gecelik ortalaması ise 2 bin 216 TL düzeyinde. Avusturya’daki Zell Am See’de beş gecelik fatura 2 bin 473 TL, Fransa’daki Chamonix’de ise 2 bin 755 TL.

EN FAZLA KAPASİTE PALANDÖKEN’DE 

2026 Kış Olimpiyatları’na talip olan Türkiye’de yatırım ve tesis anlamında daha gidilecek çok yol var. Son yıllarda tesis sayısının ve kalitesinin artması ve artan talep bu hedefe ulaşmanın, devletin de desteği ile çok zor olmayacağını gösteriyor. Mevcut yatak kapasitelerine bakıldığında, en çok kapasite Palandöken’de. Erzurum Palandöken’in yatak kapasitesi 2 bin 466 olarak ortaya çıkıyor. Buna karşılık Bursa Uludağ’daki yatak kapasitesi ise bin 600 düzeyinde. Hedefler ise her iki merkezde de yatak kapasitelerinin yaklaşık dört katına çıkarılması yönünde.

RAKİPLER BÜYÜK VE ZORLU

Kış turizminde büyümek ve potansiyelini kullanmak isteyen Türkiye’nin dünyadaki rakipleri oldukça büyük ve zorlu. Son rakamlara bakıldığında kayak merkezi sayısında Japonya 547 ile dünya lideri. Onu 498 tesis ile Almanya, 481 tesis ile ABD izliyor. Türkiye’de bu rakam günübirlik kayak merkezlerinin de dahil edilmesi ile 51 düzeyinde. Türkiye kış turizminde büyümek için adımlar atarken bir yandan da ileriye dönük yatırımlar da planlıyor. Bunlardan biri de 2026 Kış Olimpiyatları.
“Turizm açısında bakıldığında en faydalı olimpiyatlar Kış Olimpiyatları olarak göze çarpıyor” diyen Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar, Türkiye’nin kış olimpiyatlarına talip olmasını şöyle değerlendiriyor:
“Avusturya ile yüksek oranda benzerlik gösteren Doğu Anadolu bölgemizin 2026 hedefleri çerçevesinde kalkınmasını sağlayacak en etkili yöntem kış sporlarını bu bölgelerde yaygınlaştırmak olacaktır. Diğer olimpiyatlar dönemsel bir turist akışı sağlarken Kış Olimpiyatları bölgenin istihdamını artırdığı gibi o bölgenin turizm bölgesine dönüşmesine büyük katkı sağlıyor. Kış Olimpiyatları’nın diğer olimpiyatlara göre daha çok katkı sağladığının en büyük kanıtı 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarıdır. Rusya, Sochi için yaptığı 51 milyar dolarlık yatırımın yalnızca 12 milyar dolarını tesis ve altyapıya ayırmıştır. Geriye kalan 39 milyar dolarlık yatırım ise bölgenin güzelleşmesi, istihdam yaratılması, kısacası kalkınması için yapılmıştır.”

48 İLDE KAYAK YAPILABİLİR

Yapılan çalışmalarda Türkiye’de 48 ilde kayak yapılabileceği tespit edilmiş durumda. Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılan bir çalışmaya göre Türkiye’de 1000 metreden yüksek 435 adet dağ bulunuyor. Türkiye’nin bütün bölgelerinde özellikle de Doğu Anadolu’da büyük bir kış turizmi potansiyeli mevcut. Erol Kayar Türkiye’nin kayak turizminde sahip olduğu avantajları ve yatırımcılar için fırsatları şöyle anlatıyor:
“Türkiye dağları bakir ve birçok dağda pist eksikliği tamamlanabilir. Dağlarımız modern teknoloji ile donatılabilir. Bol bol yarış ve kupa düzenleyerek kış olimpiyatlarının ülkemizde yapılması sağlanabilir. Karlama sistemi yatırımı yapılabilir. Çığ, kar, rüzgar, güneş, gölge haritaları çıkarabilecek sistemler kurulabilir. Sıradağlarımız sayesinde kayak vadileri oluşturulabilir. İslam ülkeleri arasında kayak yapılabilecek tek ülke olmamız sayesinde kış turizminde ciddi yol kat etme potansiyeline sahibiz.” 

BULGARİSTAN ATAKTA

Kayak turizminde Avusturya, İsviçre, Fransa ve İtalya gibi yüzyıla damgasını vurmuş Alp ülkeleri haricinde milyonun üzerinde yabancı turist çeken ülke yok. Öte yandan, Bulgaristan ciddi bir atak yaptı. Bansko gibi bir merkezi doğurdu. Borovets ve Pamporovo gibi diğer köklü merkezlerde ise yenileme ve büyüme çalışmaları sürüyor. “Fiyatlar ucuz. Kar iyi. Apreski eğlenceli. Yakın gelecekte Balkanlar’da Bulgaristan gibi başka destinasyonlar da yükselecek” diyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Cenk Demircioğlu, bu anlamda eski Yugoslavya ülkelerini işaret ediyor. Demircioğlu’na göre, belki bu rekabet sayesinde bizde de, özellikle batıdaki kayak merkezlerimizde, fiyat/kalite dengesinde bir iyileşme olur. 

“İÇ PAZARA ÖNEM VERİLMELİ”

2000’li yıllarla birlikte Türkiye’deki kayak merkezi sayısı üçe katlandı ve 50’yi geçti. Ancak bu merkezlerin birçoğu 1-2 mekanik tesis ve bir günübirlik tesisten ibaret, nispeten küçük kayak alanlarından oluşuyor. Demircioğlu’nun verdiği bilgilere göre, kamu tarafında da kayağı bir kalkınma modeli olarak gören anlayış hakim olduğu için işin ticari boyutu giderek artacak. Türkiye’nin kış turizmi potansiyeli çok büyük. Büyük çoğunluğu Doğu Anadolu’da olmak üzere Doğu Karadeniz ve Toroslar’da kar sporlarına uygun yaklaşık 100 bin kilometrekarelik bir araziye sahibiz. “Dünyanın en meşhur kayak ülkelerinden İsviçre ve Avusturya’yı toplasanız bu kadar etmez. Ancak bu potansiyeli besleyecek pazara sahip değiliz. Kıyı turizminde olduğu gibi, yapacağımız yatırımları Avrupalı turist ile besleyemeyiz” diyen Demircioğlu, şöyle devam ediyor:
“Çünkü onların plajları yok ama karlı dağları var. Dolayısıyla iç pazara çok önem vermeliyiz. Genç ve büyük nüfusumuz bu konuda oldukça cesaret verici. Almanya’da 80 milyon nüfusun yaklaşık 15 milyonu kar sporları meraklısı. Bizde ise nüfusun yüzde 1’i bile sporla iç içe değil. Bu oranı yükselterek hem gelişecek kış turizmimizi dış şoklara karşı koruyabilir hem de sosyal ve ekonomik hayata katkı sağlayabiliriz.” 

DAĞLARIN SERİN HAVASI YETER

Demircioğlu’na göre, eğer ülkemizde planlı bir şekilde iç pazar oluşmaya başlarsa, devletin de teşvikleriyle yatırımcılar farklı bir alanda başarıyı yakalayabilirler. İç pazarın yanında son senelerde ülkemize ilgisi iyice artan Ortadoğu pazarından da pay alabilirler. Belki bu insanların da kayak kültürüyle tanışmalarında Türkiye önemli bir bölge olabilir. Eğer bu olmazsa da, dağların serin havası bile sene boyu sıcak ülkelerde yaşayan bu pazarı çekmek için önemli bir avantaj.

 Kayak turizmi önemli oranda iç turizme dayalı biçimde gelişiyor. Bununla birlikte son yıllarda gerek komşularımızdan gerekse Ortadoğu’dan çok sayıda misafir ülkemize kayak turizmi amaçlı olarak geliyor. “Bu potansiyel dikkate alındığında uluslararası uçuşlara uygun havalimanı altyapısına sahip kentler kayak turizmi gelişimi açısından avantajlı. Kayak turizmi alanında gelecek vaat eden destinasyonlara bu perspektiften bakmakta fayda var” diyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye’deki popüler kayak merkezleri açısından da ulaşım kolaylığının ciddi önem taşıdığını belirtiyor. 

DÜNYA ÇAPINDA BİR PROJE

Türkiye’nin doğusu otelciler, gıda işletmecileri, sportif faaliyet organizatörleri, danışman şirketler, eğlence alanları üreticileri gibi pek çok alanda yatırımcı ve girişimciyi bekliyor. Kayak turizmine yönelik yatırımların arttığını ve bundan böyle artacağını gösteren en önemli projelerden biri şüphesiz Erciyes Master Planı. 2005 yılında başlayan ve tamamlandığında Erciyes’i dünya çapında bir kayak merkezi haline getirecek Master Plan, Türkiye’deki en büyük kayak turizmi yatırımı olarak öne çıkıyor. Avrupa’daki kayak merkezleri standardında bir ‘Kış Turizmi Merkezi’ oluşturmak amacıyla hayata geçen Master Plan ile ilgili fizibilite ve altyapı çalışmaları üç yıllık bir süreçte gerçekleştirildi.

Başlangıçta 275 milyon euro olarak planlanan Master Plan, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve özel sektör yatırımlarıyla birlikte 300 milyon euro’nun üzerinde gerçekleşecek. 
Erciyes Kayak Merkezi için Master Plan dâhilinde 2005 yılından bugüne kadar yaklaşık 150 milyon euro harcandı. Bu harcama bünyesinde toplam 18 adet mekanik tesis kuruldu, 25 bin 573 metre uzunluğunda teleferik hattı, 1 milyon 700 bin metrekare alana suni kar üretebilecek 144 adet yapay kar makinesi ve yapay gölet kuruldu, dağın üç giriş kapısına da sosyal tesis ve otoparklar yapıldı. Yanı sıra, sezonda kayak yapılabilecek 34 adet pist oluşturuldu ve pist uzunluğu 103 km’ye çıkarıldı. Eğlence merkezleri, tırmanma duvarları ve zip-line gibi kayak faaliyeti dışında zaman geçirilebilecek alanlar yaratılan plan çerçevesinde, 2013-2014 sezonu içerisinde beş otel 800 yatak kapasitesiyle kayak merkezine gelen misafirlere hizmet verdi. 

“ALPLER SİSTEMİNE SAHİP”

Proje kapsamında inşaatlar tamamlandıktan sonra toplam 20 adet mekanik tesis, 200 km kayak pisti, sekiz adet sosyal tesis, dokuz adet futbol sahası, devlet konukevi, 3 bin kişilik kongre merkezi, 17 adet butik otel ve dört adet yıldızlı otel ile toplam 6 bin kişi kapasiteli oteller bölgesi yapılacak. Toplamda 5 bin kişiye iş istihdamı yaratılması planlanan projede sadece kayak turisti değil, kültür turizmine meraklı misafirler de hedefleniyor. Kayseri’de yatırımcılar ve girişimciler için kayak turizminde fırsat çok.
Konuyla ilgili yorumlarını aldığımız Kayseri Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murad Cahid Cıngı, “İç Anadolu bölgesinde bulunan Erciyes, 3917 metre rakımıyla en yüksek dağ. Ankara, Adana, Sivas, Konya gibi büyük illere yakın olması, yurtiçi ve dışı birçok şehre direk uçak seferlerinin bulunması, pistlerin merkeze yakın olması, en yeni mekanik tesislere ve en uzun pistlere sahip olması, yapay kar üretimi ile kar yağmasa bile kayak yapılabilecek kayak merkezi olmasından dolayı müşteri potansiyeli oldukça fazla. Erciyes’in Alpler sistemi bir tesis ve pis ağına sahip olması en büyük avantajı” diyor. 

YABANCI YATIRIMCIYI ÇEKİYOR

Alpler sistemi ile vurgulanmak istenen şu: Bir kayakçı karayoluyla 20 kilometrelik bir yay içerisinde kalan alanda oluşturulan dört farklı giriş kapısından Erciyes’e giriş yapabiliyor ve istenilen noktaya halatlı taşıma sistemleri ve pistler vasıtasıyla ulaşabiliyor. Bu pist entegrasyonun şu anda Türkiye’de en mükemmel biçimde sadece Erciyes’te bulunduğunu söyleyen Cıngı sözlerini şöyle sürdürüyor: 
“Kış sporları ve kayak turizmi özellikle Avusturya, İsviçre, Fransa gibi ülkelerde çok ciddi bir turizm geliri oluşturmakta. Milyonlarca insan kayak yapmak için bu ülkelere gidiyor. Dolayısıyla Erciyes Dağı tüm dünyadaki ziyaretçiler için ulaşım, güvenlik, turizm ve sosyal tesisleşme alanında ciddi bir fırsat sunuyor. 8 milyon nüfuslu Avusturya’yı kışın dört aylık zaman diliminde 20 milyonun üzerinde kayak turistinin ziyaret ettiği nazarı dikkate alınırsa, Erciyes ve benzeri kayak merkezlerinin Türkiye turizmine ve ekonomisine, dolayısıyla da ülkemizin sırtında önemli bir kambur olan cari açığın finansmanı problemine ne denli bir katkı sağlayacağı aşikardır.” 
Özellikle Avrupalı ve Arap turizm yatırımcılarının Erciyes’e yatırım yapmak maksadıyla geziler düzenlediğini söyleyen Cınfı, otelciler, gıda işletmecileri, sportif faaliyet organizatörleri, danışman şirketler, eğlence alanları üreticilerinin Erciyes’te yer almak ve yap-işlet-devret sistemiyle ticari faaliyet yapmak için talepte bulunduğu bilgisini veriyor.

KORİDOR SAYISI ARTIŞTA

Bir diğer önemli proje ise Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından desteklenen, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı’nda yer alan ‘Erzurum, Erzincan ve Kars Kış Turizmi Koridoru’ projesi. Bu proje ile 8 milyon 800 bin euro yatırımla Türkiye’de turizmin 12 aya yayılması, çeşitlendirilmesi ve turizm sektöründe ‘koridorlar’ yaratarak potansiyeli yüksek bölgelerin turizmde rekabet edebilir konuma taşınması hedefliyor. Böylece yeni iş imkanlarının yaratılması, rekabet edebilirliğin artırılması ve ekonomik kalkınmaya destek sağlanması amaçlanıyor.
Valilikler, belediyeler, kalkınma ajansları, altyapı birlikleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili meslek birliklerinin destek verdikleri projeyle kış turizminin geliştirilmesi, pazarlama, tanıtım, markalama ve özendirme faaliyetlerinin gerçekleşmesi ve sonuç olarak turist sayısının artırılması amaçlanıyor. Proje kapsamında üç kentte kış turizmi bölgelerinde fiziki altyapıların iyileştirilerek ve üstyapı inşaatlarının hayata geçirilerek ziyaretçilere daha iyi hizmet verilmesi sağlanacak. 

SEZON 120 GÜNÜN ÜZERİNDE 

Son yıllarda bu bölgeye yapılan en büyük yatırımlardan biri Erzurum Palandöken’de yapılan Sway Hotels oldu. 2011 Kasım’ında açılan 181 odalı otel, 28 bin metrekarelik alana yayılırken 14 kilometrelik bir piste sahip. Toplam 35 milyon euro’luk bir yatırımla açılan otel, özellikle çocuklu aileler için tasarlanmış bir tesis. Erzurum Uluslararası Havaalanı’ndan sadece 15 dakika uzaklıkta olan otel, şehir merkezine ise beş dakika uzaklıkta. Otel bu nedenle sadece kayak sezonunda değil tüm yıl boyunca açık kalıyor.
“Palandöken bölgesi diğer kayak bölgelerinden çok farklı bir yer. Kayak için iklimi ve pistleriyle çok uygun bir yer olmasının dışında başka hiçbir yerde bulunmayan kolay ulaşım özelliğine sahip” diyen Sway Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Can Dikmen, yatırımın detayları hakkında şunları söylüyor:
“Türkiye’de kayak turizmi gelişmeye açık bir sektördü. Yatırımı planlarken lüks bir otel yapmak kadar kayak olanakları üzerinde de çalıştık. Yapay kar sistemleriyle sezonu 120 günün üzerine çıkardık. Işıklandırmalı kayak pistleri ile gece kayağı hizmeti sunarak günde sekiz saat olan kayağı 12 saate çıkardık. Bunların hepsini Avusturyalı bir ekibin yönetimi altında yaptık.”

5 BİN TL VE ÜZERİ MASRAF

Otelde yaklaşık 120 gün süren bir sezonda 35 bin geceleme yapılabiliyor ve yaklaşık 14 bin kişi ağırlanıyor. Bir ailenin beş günlük masrafı ortalama 5 bin TL ancak bu gelinen zamana göre değişiklik gösteriyor. Türkiye’nin kış turizminde Avrupa ile kıyaslandığında bir çekim merkezi haline geleceğine inandığını belirten Dikmen’e göre, Avrupa kayak kültürünün en gelişmiş olduğu bölgelerden biri ama Türkiye’nin de ciddi bir turizm destinasyonu olduğunu unutmamak gerek. “Erzurum bu konuda Türkiye’deki en yüksek potansiyele sahip kayak merkezi. İklimi, pistlerinin uzunluğu, kar kalitesi ve sezonun uzunluğu büyük bir potansiyel” diyen Dikmen’e göre, yapılan projelerin başarısı, Türkiye’nin kış turizmi potansiyelinin gelişip gelişmemesini belirleyecek. Bulgaristan ise bu konudaki en büyük rakibimiz olacak. 

HEM KAYAK HEM EĞLENCE 

Türkiye kayak turizminde artık çok sayıda destinasyona sahip olsa da kayak deyince akla gelen ilk bölge şüphesiz Uludağ. Çok sayıda beş yıldızlı otele sahip olan Uludağ’da toplamda 22 tesiste yaklaşık 7 bin yatak kapasitesi var.
Uludağ’da açılan Türkiye’nin ilk kayak otellerinden biri olan Beceren Otel, 1970’lerden bu yana kayak severlere hizmet sunuyor. Beceren Otel Genel Müdürü Burak Beceren’den aldığımız bilgilere göre, 76 oda ve 250 kişiye kadar konaklama yapılabilen otelde Ocak ayının ilk haftasından Mart ayının ortasına kadar tam kapasiteyle çalışılıyor. Diğer dönemlerde ise yüzde 80 doluluk oranı yakalanıyor. Gelen misafirlerin yüzde 85’i her sene gelen müşterilerden oluşuyor. Masraflar tamamen ailelerin ihtiyaçlarına bağlı olarak değişirken Uludağ’daki otellerde gecelik konaklamalar dönemine bağlı olarak kişi başı 150 TL civarından başlıyor. Uludağ’da Ocak ve Şubat ayları yüksek sezon, Aralık ve Mart ayları ise düşük sezon olarak çalışılıyor.
“Otelimiz şubat sonuna kadar tamamıyla dolu. Mart ayı için de rezervasyonlarımız arttığından bu sezon çok güzel geçiyor” diyen Beceren, her dağın bulunduğu konum ve sunduğu aktiviteler olarak birbirinden ayrıldığına dikkat çekiyor. “Bu hem Türkiye hem de Avrupa için geçerli. Uludağ, özellikle Türkiye’deki diğer kayak merkezlerine oranla en çok etkinliğin, konserin ve festivalin de yapıldığı bir nokta. Bu anlamda, sadece kayak müşterisi haricinde, kayak dışı eğlence olarak da ön planda” diyen Beceren, Uludağ’ın bu anlamda farklı olduğunu öne sürüyor.

“DOĞUDAKİ YATIRIMLARDAN ETKİLENMEYİZ”

Türkiye’de kayak turizmine olan ilgi artışını ulaşımın kolaylaşmasına bağlayan ve aynı zamanda Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GÜMTOB) Başkanı da olan Haluk Beceren, “Her şeyden önce ulaşım kolaylaştı ve kayağın sanıldığı kadar pahalı bir spor olmadığı ortaya çıktı. Günübirlik bir kayak macerası en az fazla 150 TL’ye mal oluyor. Tüm bunlar kayağa olan ilgiyi artırdı” diyor.
Uludağ’da yeni tesis yatırımından ziyade tesislerde yenilenmenin olduğu bilgisini veren Beceren, doğuda kayak tesisi yatırımları artsa da Uludağ’a ilginin her zaman yüksek olacağını, İstanbul’a yakın olmasından ötürü diğer kayak merkezlerinden her zaman daha avantajlı olacağını söylüyor ve ekliyor:
“Uludağ’da yazlık alanların yapılması halinde yaz turizmi de burada gelişecektir. Rekreasyon alanlarının gelişmesi lazım. Büyük şehirlere yakın olması bakımında çok avantajlı bir konumdayız. Doğudaki diğer kayak merkezi yatırımlarından Uludağ’ın olumsuz anlamda etkilenmesi mümkün değil.”

“ÇEKİM MERKEZİ OLABİLİRİZ”

Palandöken’de hizmet veren diğer yatırımlardan biri de Dedeman Palandöken Ski Lodge ve Dedeman Palandöken. Türkiye’de kayak turizmine yönelik iki oteli ile hizmet veren Dedeman Grubu, iki oteli ile bir sezonda, yaklaşık 7 bin 130 misafir ağırlıyor. Palandöken Dağı’nın ilk butik oteli olan ve kayak pistlerine sadece 30 metre uzaklıkta yer alan Dedeman Palandöken Ski Lodge’da 66, Dedeman Palandöken’de ise 187 oda bulunuyor.
Otellerin Genel Müdürü Mehmet Varol, genellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’dan orta ve yüksek gelir düzeyine sahip misafirlerin otele geldiğini söylüyor. Sezonunda farklı tarih aralıklarında bir ailenin beş günlük masrafı 2.500 ile 3.950 TL arasında değişiklik gösteriyor. Mevcut durumda yeni yatırım projeleri olmadığını ancak fırsatlar oluştukça Dedeman standartlarına uygun projelere açık olacaklarını söyleyen Varol, Türkiye’nin kayak turizminde bir çekim merkezi haline geleceğine inanıyor ve şunları söylüyor:
“Ülkemizde kayak sporuna uygun birçok nokta ve kayak merkezi bulunuyor. Ve bu merkezlerin sayısı yeni yatırım ve projelerle her geçen gün artıyor. Ayrıca ülkemizde uluslararası kayak şampiyonaları da düzenlenmeye başlandı. Bunlardan ilki bölgemizde 2011 yılında düzenlenen Dünya Üniversiteler Kış Oyunları ve Dünya Gençler Snowboard Şampiyonası’nın ardından ülkemiz şimdi de EYOF 2017 Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tüm bunlar ülkemizdeki kış spor merkezlerinin dünyada tanıtımına büyük katkı sağlıyor ve Avrupa’daki kayak merkezleri ile rekabet eder hale geldiğimizi gösteriyor.” 

“İklim değişikliği büyük tehdit”

Cenk DEMİRCİOĞLU / İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı

İklim değişikliği tüm dünyada ve Türkiye’de kış turizmi karşısındaki en büyük tehdit. Şimdiden bazı kayak merkezleri kepenk kapatmaya, birçokları da maliyet ve yan etkilerine rağmen yapay karlama sistemlerini uygulamaya başladı. Ancak bilimsel çalışmalar artan ısınmayla birlikte yapay sistemlerin de bir noktada yetemeyeceğini gösteriyor. Dolayısıyla iklim değişikliği meselesi sektör ve planlamacılar tarafından çok iyi kavranmalı ve özellikle kuruluş yeri seçimlerinde doğal ve yapay ‘kar güvenirliği’ analizlerine başvurulmalı. Sektörün tüm paydaşları, bu işten ekmek yemek ve yedirmek istiyorlarsa, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının azaltılmasına yönelik lobi faaliyetlerinde bulunmalı.

Dünyada 2 binden fazla merkez var

Bugün dünyada toplam 80 ülkede kayak tesisi bulunuyor. Bunlardan 10 tanesinde kapalı tesisler de mevcut. Kayak yapılabilir alan olarak bakıldığında dünyada 5 bin ila 6 bin alan olduğu hesaplanıyor, ancak bunların sadece 2 bin kadarında kayak merkezi var. Toplam telesiyej sayısı ise 26 bin 934. Kış turizmine uygun dağlardaki toplam yatak kapasitesi 6 milyon seviyesinde. Sektörün büyük çoğunluğu yıllık ziyaretçi sayısı 100 bin ve üzerinde olan kayak merkezlerinde faaliyet gösteriyor. Bu tür kayak merkezlerinin sayısı toplamın yüzde 20’sini oluştursa da kayakçıların yüzde 80’ini ağırlıyor.
Yıllık ziyaretçi sayısı 1 milyonun üzerine çıkan 47 kayak merkezi bulunuyor, bunların da yüzde 83’ü Alpler’de faaliyet gösteriyor. Dünyada kayakçıların tercih ettiği bölgelere bakıldığında, dünya kayakçılarının yüzde 45’inin Alpler’i tercih ettiği dikkat çekiyor. Bir başka deyişle neredeyse dünyadaki her iki kayakçıdan birinin tercihi Alpler bölgesi oluyor. Bu bölgeyi sırasıyla Amerika, Asya Pasifik, Batı Avrupa ve Doğu Avrupa-Orta Asya bölgeleri takip ediyor.

Girişimci ve yatırımcılar için fırsat sunan bölgeler

Kayseri-Erciyes
Kocaeli-Kartepe 
Erzincan-Ergan 
Kastamonu-Ilgaz 
Isparta-Davraz
Kars-Sarıkamış
Erzurum-Palandöken
Gümüşhane-Zigana

“Kış turizmi bölge halkı için önemli”
Başaran ULUSOY / Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı 


Kış turizmi, turizmde mevsimsellik sorununun ortadan kaldırılmasına olanak sağlıyor. Yaz sezonunda istihdam ettiği nitelikli personeli kış döneminde işten çıkartmak zorunda kalan birçok tesis, kış turizmi tesislerinde istihdam ederek nitelikli işgücü kaybının önüne geçebiliyor. Yani kış turizmi mevsimsellik sorunun aşılmasında, dönemsel olarak atıl kalan kapasite ve iş gücünün ekonomiye kazandırılmasında büyük rol oynuyor. Ayrıca istihdam açısından bölgesel talep yaratıyor. Yaz aylarında çalışan ve kışın işsiz kalan vasıflı turizm personeline bir dönem daha iş yaratıyor. Bölgeye yatırım ve bölge halkına gelir kazandırıyor. Yeni yatırımlar, yeni proje ve girişimlerle bölgesel markalar ve organizasyonlar meydana getirilip kayak turizmi potansiyeli büyük ölçüde artırılabilir ve pazarlanabilir.

Türkiye’nin en popüler kayak destinasyonları

Uludağ
Kartalkaya
Sarıkamış 
Palandöken
Kartepe
Erciyes
Ilgaz

Para dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde