İşte Türkiye'nin son bankası

İşte Türkiye'nin son bankası

Türkiye’nin en son kurulan bankası, 3 yıl boyunca tek şubeyle, tarım ve gıda sektörünün en büyük 100 şirketine odaklanacak.

İşte Türkiye'nin son bankası
16px
24px
25.11.2014 06:35
ABONE OLgoogle
Tarım ve gıda sektörüne odaklanan Hollanda merkezli Rabobank, bu ay başında sessiz sedasız faaliyete başladı. Türkiye’nin en son kurulan bankası olan Rabobank Türkiye, 3 yıl boyunca tek şubeyle, tarım ve gıda sektörünün en büyük 100 şirketine odaklanacak.

HOLLANDA’nın tarım ve gıda sektörüne odaklanmış global bankası Rabobank, kasım ayı başında Türkiye’nin 50. bankası olarak resmen faaliyete başladı. 15 yıldır Türkiye’de temsilcilik ofisi ile faaliyet yütüren ve bu süreçte birkaç kez banka satın alma görüşmeleri ile gündeme Rabobank, geçen yıl 300 milyon dolar sermaye şartını yerine getirerek tam bankacılık lisansı alan son banka oldu. Türkiye pazarına olan ilgisini her fırsatta dile getiren Rabobank, Türkiye’de şimdilik tek şubeyle faaliyet yürütmeye karar verdi. İlk etapta tarım ve gıda sektörünün en büyük 100 şirketini hedefleyecek olan Rabobank, yakaladığı büyümeye göre şubeleşerek yaygınlaşacak. 

BREZİLYA VE AVUSTRALYA

Türk bankacılık sektörünün son derece sofistike bir pazar olduğunu belirten Rabobank Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Paul Beiboer, global olarak tarım ve gıda gibi niş bir alana odaklanan Rabobank’ın Türkiye’de nasıl bir strateji izleyeceğini ilk kez Hürriyet’e anlattı. Şimdilik tek şubeyle Türkiye pazarını bir süre gözlemleyeceklerini kaydeden Beiboer, şunları aktardı: “Rabobank olarak girdiğimiz her pazarda önce biraz gözlem yapıyoruz. Türkiye’de de öyle olacak, tek şubeyle başlıyoruz. Gelişmelere göre şubeleşme fırsatlarını değerlendireceğiz. Brezilya’da da böyle yaptık. 20 yıldır Brezilya’dayız 15-20 şubemiz var. Avustralya’da da yine adım adım büyüdük. Şimdi tüm ülkede yaygınlaştık.”

İLK 3 YIL TEK ŞUBE

Rabobank’ın Türkiye’ye ayırdığı kredi kapasitesini her yıl 300 milyon dolar büyütmeyi planladığını söyleyen Beiboer, şöyle devam etti: “Şu andaki planımız bu. İlk 3 yılda bu şekilde devam edip, gelişmelere göre yeniden planlama yapacağız. İlk etapta Türkiye’de bizim odaklandığımız tarım ve gıda sektöründeki 100 büyük şirketi hedefliyoruz. Küçük çiftçilere odaklanmayacağız. Belli bir büyüklüğe erişmiş ve daha da büyümek isteyen, yurtıdışına açılmayı planlayan traktör ürecisinden, paketleme şirketine, tohum üreticisinden, lojistik şirketeler kadar geniş bir alanı kapsayacağız. Böylece arkasında olduğumuz büyüklerin, küçük çiftçilerden mal alımını sürdürülebilir kılarak sektörün tamamını desteklemiş olacağız.”

Türkiye çok iç açıcı BDDK iştah kaçırmadı

RABOBANK Yönetim Kurulu Üyesi Jan van Nieuwenhuizenn da, Türkiye 15 yıldır yakından tanıdıkları Türkiye pazarındaki gelişmeleri de iyi takip ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: “Özellikle ticari bankacılıkta aktif olacağımız için bireysel bankacılığa yönelik BDDK kararları Türkiye pazarına ilişkin iştahımızı kaçırmadı. Aslına bakarsanız, dünyada gıda ve tarım sektörü hiçbir zaman çok hızlı büyüyen bir sektör olmadı. Ama krizlerde bile hep globalde yüzde 3-4’lerde büyür. Dünyada çok büyük bir kriz yaşansa bile kimse yemek-içmekten vazgeçmiyor. Dolayısıyla her şart altında bu iki sektör hep büyüyor. Bazen bazı ülkelerde düşük büyüme görülse de, her ülkede büyüme yaşandığı kesin. Savaş çıksa bile bu alandaki trendler hep pozitif. Türkiye için ise şunu söyleyebilirim; genç nüfus, hızlı büyüme, orta sınıf genişliyor, alım gücü artıyor. Dolayısıyla gelecek bizim açımızdan Türkiye’de parlak. Özellikle Avrupa ile kıyaslarsanız Türkiye çok iç açıcı bir pazar. Türkiye Avrupa’yla kıyaslarsanız çok iç açıcı bir pazar.”

100 yıllık deneyimi paylaşacak 

AVRUPA’dan daha hızlı büyümesi ile dikkat çeken Türkiye’de kişi başı gelirdeki artışla birlikte orta sınıfın büyüdüğünü belirten Rabobank Türkiye Genel Müdürü Güray Alpkaya, “Dolayısıyla Türkiye’de daha kaliteli ve daha sağlıklı yiyeceğe olan talep de giderek artıyor. Biz de tüm gıda zincirinde aktif orta ve büyük ölçekli şirketlerle işbirliği yapabileceğimizi düşünüyoruz. Pazara uzun vadeli bakıyoruz. Hem Türkiye’de hem de çevre ülkelerdeki faaliyetlerimizi buradan yöneteceğiz. Gıda ve tarım finansmanı konusunda dünya çapında bir operasyon kabiliyetimiz ve 100 yıldan fazla bir deneyimimiz var. Bütün bunları Türkiye’deki müşterilerimizle de paylaşacağız” diye konuştu.

Tarım stratejik diye büyük destek

TÜRKİYE’deki bankacılık otoritelerinin yanı sıra, hükümet temsilcilerinin de lisans alma ve bankanın kurulması aşaamısnda kendilerine çok destek olduğunu kaydeden Paul Beboer, “Bunda elbette uluslararası yatırım dostu politikaların yanında, gıda ve tarım alanlarının Türkiye için stratejik bir sektör olarak görülmesinin de payı büyük” değerlendirmesini yaptı.
 
80 uzmanla farklılık

PAUL Beiboer, Rabobank’ın Türkiye’de tarım ve gıda sektöründe uzmanlığını kullanarak farklılaşacağını belirtti. Rabobank’ın dünya çapında 80 tane uzmanın her gün sadece tarım ve gıda sektöründeki gelişmeleri raporladığını kaydeden Beiboer, şunları söyledi: “Odaklılığımız bizi pazarda çok özgün bir konuma yerleştiriyor. Başka hiç bir kuruluştan alamayacakları bir bilgi birikimine sahibiz. Bunu da müşterilerimizle paylaşıyoruz. Ayrıca özellikle gıda ve tarım sektöründeki şirketlere özel geliştirilmiş ürünlerimiz var. Müşterilerimizin neye ihtiyacı olduğunu, verimin iyi mi kötü mü, kuraklığın ne olduğunu, etkilerini biliyoruz ve bütün bunlara özel tasarlanmış ürünlerimiz var. Şimdiden önümüzdeki 20-30 yılda gıda sektörünün gündeminde ne olacağını biz biliyoruz. Boens Aires’tan Pekin’e kadar tarımda ne olacak, ne zaman yağmur yağacak veya Kanada’da yağan yağmurun gıda fiyatlarına nasıl yansıyacağı bilgisine sahibiz. Tüm bunlar tarım ve gıdacılar için paha biçilmez bir bilgi olabilir.”

Deniz ürünlerinde çok büyük olabilirsiniz

TÜRKİYE’yi bölgesinin önemli bir oyuncusu olarak gördüklerini kaydeden Paul Beiboer, şöyle konuştu: “Özellikle gıda ve tarımda çok büyük bir potansiyel var. İç pazarının potansiyelinin yanı sıra tarım ve gıda örünlerin bölgesel de bir güç olabilir. ÖRneğin deniz ürünlerinde çok büyük bir oyuncu olabilir. Gıda ihracatında büyük avantajları var. Bunu her gün daha fazla kullanan şirketler görüyoruz. Dolayısıyla biz yurtdışına açılmak isteyen gıda ve tarım şirketlerine de destek olacağız.”

Online gıdanın geleceği parlak
ONLINE gıda alışverişinin  yeni büyüyen bir alan olarak, Avrupa’da büyümeye başladığını söyleyen Paul Beiboer, “Bu son olarak Türk müşterilerle konuşmaya başladığımız bir konu olarak önümüze çıkıyor. Bu kounda gelişmiş modeller var. Geleceği parlak bu sektördeki tüm ‘know how’ı paylaşmaya hazırız. Online gıda satışında büyümek isteyen şirketlere destek olacağız” dedi.

Hülya Güler/Hürriyet
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde